Dev Yapılar Dünya’nın Manyetik Alanını Etkiliyor

1980’lerde sismik verilerle keşfedilen “büyük düşük hız bölgeleri” uzun süre boyunca aynı bileşime sahip olarak düşünüldü. Fakat Cardiff Üniversitesi’nden jeodinamik uzmanı James Panton ve ekibi, bu bölgelerin aslında farklı materyallerden oluştuğunu ve farklı tarihlere sahip olduğunu ortaya çıkardı.

Bu yapılar, yıllar içinde yüzeydeki eski okyanus kabuklarının manto ile karışması sonucu oluştu. Bilim insanları, bu eski kabukların zamanla farklı şekillerde karışarak Dünya’nın iç ısısının dağılımını etkilediğini düşünüyor.

Özellikle Afrika’nın altındaki yapı, daha az jeolojik hareketliliğe sahip olduğu için, içerdiği eski kabuğun yoğun şekilde karışmış olmasıyla dikkat çekiyor. Bu durum, yapının daha az yoğun ancak daha stabil hale gelmesine neden olmaktadır.

Dünya’nın manyetik alanı, çekirdekteki ısı akışları ve konveksiyon hareketleri sayesinde oluşmaktadır. Ancak bu iki dev yapı, çekirdeğin ısısını eşit şekilde yaymadığı için manyetik alanın dengesini etkileyebilir. Özellikle Afrika’nın altındaki yapı, manyetik alanın zayıflamasıyla doğrudan ilişkilendirilmektedir.

Oxford Üniversitesi’nden sismolog Paula Koelemeijer, “Bu iki bölgenin bileşim açısından farklı olmasına rağmen, sıcaklık açısından benzer olmaları, neden sismik dalgalar açısından benzer göründüklerini açıklıyor” dedi.