“`html
CHP Milletvekili Erdoğan Toprak’ın Haftalık Değerlendirme Raporu
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, “Türkiye ve Dünya Gündemine” dair haftalık raporunu kamuoyuyla paylaştı. Rapor, PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevi’nden yaptığı çağrıyı da içeriyor. Toprak, şu ifadeleri kullandı:
“Öcalan’ın İmralı’dan yaptığı duyuru kamuoyuna iletildi. PKK, silah bırakma kararı aldığını ancak Öcalan’ın PKK kongresine katılarak fesih sürecini yönetmesini ve demokratik siyaset ile hukuki süreçlerin tanınmasını talep etti. Açıklamada, kongrenin Öcalan tarafından yönetilmesi gerektiği vurgulandı. Şiddetin sona ermesi ve silahların devredilmesi olumlu bir gelişme olsa da, bunun nasıl gerçekleştirileceği belirsizliğini koruyor. Silahlar kime verilecek? Örgütün kendini feshetmesi durumunda liderlik kadrosu ve silahlı üyeler nereye gidecek? DEM Parti Eş Başkanları, bu sürecin Öcalan’ın da yer alacağı bir mekanizma ile gözlemlenmesi gerektiğini, bu mekanizmanın devletle Kandil’in doğrudan iletişimde olmasını öneriyor.”
Bu süreçler ve mekanizmalar konusunda asıl yetkinliğin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olması gerekiyor. Ancak şu ana kadar bu yönde bir adım atılmış değil. Kamuoyuna açıklanan Öcalan’ın notunda, silahların bırakılması ve PKK’nın feshi için “demokratik siyaset ve hukuki süreç” talep ediliyor. Bu durum, “PKK gerekli adımları atarsa, devlet de üzerine düşeni yerine getirsin” anlamı taşımaktadır. İktidar, süreci hukuksal bir temele oturtarak PKK’nın liderlerine ve üyelerine yasal güvence, yargılanmama gibi imkanlar sağlanmasını talep etmekte.”
“Tesadüf Değildir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa’nın ilk dört maddesine bağlı kalma vurgusu, eski Başbakan Binali Yıldırım’ın Türkiye’deki etnik çeşitliliğe işaret ederek, Anayasa’daki Türk vatandaşlığının gözden geçirilmesini gündeme getirmesi ile çelişiyor. Bu durum, kapalı kapılar ardında çok daha derin müzakerelerin yapıldığına dair bir işaret olarak değerlendiriliyor.
“Spordaki Siyasetin Gölgesi”
Erdoğan Toprak, son futbol derbisine yabancı hakem atanmasını değerlendirerek, bu durumun Türkiye’nin futbolundaki “ithalata bağımlılığının” bir göstergesi olduğunu belirtti. Toprak, konuya dair şu sözleri sarf etti:
“Yurt dışından gelen yabancı sporculara madalya kazandırma çabası sürerken, en üst ligde ‘ithal hakem’ uygulamasına geçilmesi, spordaki siyaset yanının sonucudur! Türkiye’nin dış ticaretinde ve ihracatında ithalat bağımlılığının %70’e kadar çıktığı bir dönemde, köklü kulüplerin mücadele ettiği futbol gibi önemli bir branşta da yabancı hakemlere yönelmek, taraftarlarımız ve ülke sporu adına hayal kırıklığıdır. Geçtiğimiz hafta oynanan Süper Lig maçındaki Sloven hakem triosunun görevi, Türk hakemlerinin tarafsızlığını tehdit etmekte.”
İktidar, spor alanında da siyasetin, partizanlığın ve müdahalenin artmasına zemin hazırladı. Medyada sıkça yer alan ‘devşirme sporcu’ uygulamaları, birçok olimpik branşta yabancı sporculara Türk vatandaşlığı verilerek milli takımlarda yer almalarının sağlanması, övünç kaynağı haline getirildi.
“Türk Hakemlerinin Güven Kaybı”
Türk futbolunda yaşanan kayıplar yalnızca son derbideki hakem ücreti ile sınırlı değil. Asıl kayıp, ülke sporunun, köklü kulüplerin ve Türk hakemlerinin güven ve itibarındaki düşüştür ki, bunun bedeli maddi değerlerle ölçülemez.
“Yeni İnfaz Yasası Üzerine”
Toprak, İnfaz Yasası’nda yapılması planlanan değişikliklere ilişkin düşüncelerini paylaştı:
“Yeni infaz düzenlemesi, suç işleyicileri ödüllendirme niteliğinde. Bu değişiklik, 2020 ve 2023 yıllarında yapılan düzenlemelerin bir devamı niteliğinde. Cezaevlerinde yeni alan açmayı hedefleyen bu değişiklikler, düşünce, ifade, eleştiri ve siyasi suçları kapsamıyor! Adalet Bakanlığı, hazırladığı yeni infaz düzenlemesini TBMM’ye sunacağını açıkladı. 2020’de COVID-19 nedeniyle birçok tutuklu serbest bırakıldı, ancak bu süreçte eleştirilen unsurlar hiç değişmedi.”
“Suç İşleme Oranı Artıyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel af taleplerine ilişkin devletin yalnızca kendisine karşı işlenen suçları affedebileceğini vurguladı. Ancak iktidarın “infaz düzenlemesi” adı altında kişilere karşı işlenen ciddi suçlardan birçok kişinin salındığı gözler önünde. Bu durum, suç oranlarının artmasına sebep oldu.
“İşçi Sözleşmeleri ve Ekonomik Durum”
Toprak, kamu ve özel sektör çalışanlarının toplu sözleşme süreçleri hakkında da bilgi verdi:
“Türk-İş ve Hak-İş, kamuda çalışan 600 bin işçi adına iktidara taleplerini sundu. Sendikalar, ilk altı ay için %50 zam talep ediyor. Zamanla artan enflasyon karşısında işçilerin yaşam koşulları zorlaşırken, vaatlerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceği sürecin güvenilirliği açısından önemli bir test olacaktır.”
Toprak, büyüme oranlarının Orta Vadeli Program hedeflerinin altında kaldığını belirterek, “2024 yılı büyüme hızı düşük kaldı. Kişi başı milli gelirin yüksek gözükmesi, aslında yüksek enflasyon nedeniyle yanıltıcı bir veri olabilir.” dedi.
“Ekonomik Güven Endeksi, güvenilirliğin azaldığını gösteriyor. Merkez Bankası’nın verilerine göre, yıllık enflasyon beklentisi %59 civarına yükseldi.”
“Etnik ve Mezhepsel Ayrışma”
Toprak, İsrail’in Suriye’deki etkisini artırdığını belirtirken, “Şam’daki Ulusal Diyalog Konferansı’na etnik grupların davet edilmemesi, ayrışmayı derinleştiriyor.” şeklinde konuştu.
“Sıkıntılı Bir Gelecek”
Suriye’nin geleceği ile ilgili belirsizlikler, yeni yönetim süreci ve anayasa çalışmaları gibi konuların tartışılması gereken bu dönemde, Türkiye açısından karmaşık ve zorlu bir tablo oluşturmayla tehdit ediyor.
“`
More Stories
DEM Parti’nin ziyaret turu ikinci gününde
Manisa Soma’da kasaplara hijyen denetimi
PYD elebaşı Salih Müslim: Biz artık bu devletin ortağıyız