Milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor: İstifa dilekçesine bunları yazan kıdem tazminatı hakkını kaybediyor

İşten Ayrılan İşçilerin Kıdem Tazminatı Hakkında Bilmeniz Gerekenler

İşten istifa eden bir işçinin kıdem tazminatı alabilmesi için sadece haklı bir nedeni olması yeterli değildir, aynı zamanda doğru bir şekilde nedenini belirtmesi de gereklidir. Aksi halde, haklı iken haksız duruma düşebilir.

Kıdem tazminatı, bir işçinin en önemli güvencelerinden biridir. Ancak, işten kendi isteğiyle ayrılan bir işçinin bu hakkı kazanabilmesi, istifasını nasıl gerekçelendirdiğiyle doğrudan ilişkilidir.

Ahmet Kıvanç’ın Habertürk gazetesinde yayımlanan köşe yazısında belirttiğine göre; “kişisel sebepler” gibi belirsiz ifadelerle yapılan istifalar, işçiyi kıdem tazminatı hakkından mahrum bırakabilir ve aynı zamanda ihbar tazminatı ödeme riski doğurabilir.

Kıdem Tazminatı Alabileceğiniz Durumlar Nelerdir?

İşçinin haklı fesih yapabileceği durumlar şunlardır:

  • Yapılan iş, işin niteliğinden kaynaklanan sebeplerle işçinin sağlığı veya yaşamı için tehlikeli ise.
  • İşçinin sürekli olarak yakın temas halinde olduğu işveren ya da başka bir işçi bulaşıcı hastalığa tutulursa veya işçinin işle bağdaşmayan bir hastalığa yakalanırsa.
  • İşveren iş sözleşmesi sırasında önemli bir konuda gerçeğe aykırı bilgi verirse, yanlış nitelikler veya şartlar göstererek işçiyi yanıltırsa.
  • İşveren işçinin veya aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna hakaret eder, cinsel tacizde bulunur.
  • İşçi işyerinde cinsel tacize uğrarsa ve durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
  • Ücret zamanında ve eksiksiz ödenmezse.
  • İşyerinde uzun süreli iş durmasına neden olabilecek zorlayıcı durumlar ortaya çıkarsa.

Haklı Fesih Durumunda Dikkat Edilmesi Gerekenler

İşçi, yukarıdaki durumlar gerçekleştiğinde ihbar süresini beklemeden iş akdini feshedebilir. İşveren, bu durumda iş akdini fesheden işçiye kıdem tazminatını ödemek zorundadır.

İşçinin en yaygın haklı fesih sebebi ücretinin zamanında ve eksiksiz ödenmemesidir. Bayram tatillerinde veya fazla çalışma ücretinin ödenmemesi de bu kapsama girer.

İşçinin alın terinin karşılığı olan ücret, yasalarca koruma altındadır. İşveren, ücreti tam veya zamanında ödemediği takdirde bu durumun cezasını çeker. İşçi, ücretinin ödenmemesi durumunda haklı bir şekilde işten ayrıldığında, işveren kıdem tazminatını ödemezse bile dava açtığında kazançlı çıkar.

Related Posts

ABD-Çin müzakereleri küresel ticaret için önemli bir fırsat olabilir

Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Rahmi İncekara, “Çin ile ABD’nin yeniden ‘diplomasi’ demesi oldukça önemli bir gelişme ancak zaman alacak bir süreç olacak.” dedi.

Suriyeli memurların maaşını bakın kim ödeyecek!

Suriye Maliye Bakanı Muhammed Yusr Berniyye, Katar’ın önümüzdeki üç ay boyunca Suriye geçici hükümetine, kamu çalışanlarının maaşlarını karşılamak üzere mali destek vereceğini duyurdu. Söz konusu yardımın, ABD yaptırımlarından muaf özel bir yöntem …

Hindistan Siyonizmi: Rol modeli İsrail

6 Mayıs’ta Pakistan’a saldıran Hindistan ordusunun Azad Keşmir’de iki camiyi de hedef alması, ülkede Başbakan Modi ile birlikte yükselen “İslam düşmanlığının” göstergesi. Modi döneminde İsrail’in yakın müttefikine dönüşen ülkede yönetici elitin ideolojisi haline gelen “Hindutva” da “Siyonizm”e benzerliğiyle dikkat çekiyor.

Brent petrolün varili 63,02 dolardan işlem görüyor

Brent petrolün varili 63,02 dolardan işlem görüyor

Trump’tan zenginleri üzecek haber!

Donald Trump, gelir düzeyi en yüksek kesime yönelik vergi artışı önerisiyle vergi indirimlerini finanse etmeyi planlıyor. Yeni vergi dilimi, yılda 2,5 milyon dolardan fazla kazananları hedef alıyor.

Büyüyen tehlike

Her fırsatta ifade etmişimdir; 20. Asır 1945-1989 arasında hüküm sürmüş bir zamân dilimidir. Hobsbawn’ın onu Kısa Yüzyıl olarak nitelemesi boşuna değildir. 1989’u esas almamın sebebi ise, 20.Asrı nitelendiren meşhûr Berlin Duvarı’nın yıkılışıdır. Bu sembolik bir değerlendirmedir. Değilse 20.Asrın yıkılışı bu hâdise bir anda olmuş bitmiş değildir. Çöküş, parça parça yaşandı ve hâlen yaşanmakta . 2025, yâni kronolojik olarak 21. Asrın ilk çeyreğinde bile çöküş devâm ediyor. Bunu bana düşündüren

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir